Sıklıkla başka nedenlerle çekilen grafiler sırasında tesadüfi saptanmaktadırlar. Genellikle ağrı yapmazlar. Kemik tümörleri 5 cm’den büyük olduğunda kötü huylu olabildiği düşünülmelidir.
OSTEOKONDROM / EGZOSİTOZ
6-20 yaş aralığında görülen en sık iskelet tümörüdür. En çok uzun kemiklerde ve tek lezyon olarak görülür. Nadiren genetik geçişli olarak birçok bölgede birden fazla lezyon görülebilir. Tekli lezyonlarda kötü huylu tümöre dönüşüm %1 in altındadır. Çoklu lezyonlarda kötü huylu tümöre dönüşüm %5 civarındadır. Hastaların büyük bir kısmında şikayet oluşturmaz ve genellikle çocukluk çağında tesadüfen tanı konulur. İskelet büyümesi ile büyür. Tanı için röntgenografi yeterlidir. Şikayeti olmayan hastalarda tedavi gereksizdir. Ağrı, damar – sinir basısı, anormal büyüme gelişimi, kötü huylu tümöre dönüşüm riski ve eklem hareket kısıtlılığı varlığında cerrahi tedavi yapılmalıdır.
KONDROMA
İkinci en sık görülen iyi huylu kemik tümörüdür. Elde en sık görülen kemik tümörüdür. Hastalarda şikayet oluşturmaz ve tanı sıklıkla tesadüfi ya da patolojik kırık ile konur. Tanı için röntgenografi yeterlidir.
OSTEOMA
En sık kafa ve yüz kemiklerinde görülür. Uzun ve yassı kemikleri de nadiren tutabilmektedir. Sıklıkla erişkinlerde görülür. Kadın ve erkeklerde eşit olarak görülür. Ağrısız kemik yüzeyinde çıkıntı olarak görülür. Kötü huylu dönüşümü nadirdir.
Osteoid Osteoma
En sık 20’li yaşlarda görülür. Erkeklerde 3 kat daha fazla görülür. En sık uzun kemiklerde görülür. Özellikle gece ağrısı olur ve bu ağrı asprinle geçer. Tanısı röntgenografi, bilgisayarlı tomografi, MRG ve kemik sintigrafisi konulur. Kötü huylu tümörlere dönüşmez. Ağrılı olduğu için ameliyat ile çıkarılır.
Osteoblastoma
En sık 20’li yaşlarda görülür. Erkeklerde 3 kat daha fazla görülür. En sık omurgalarda görülür. Ağrısı osteoid osteoma gibi geceleri ve şiddetli olabilmektedir. Omur iliğe baskı yaparsa bel fıtığına benzer bulgulara neden olabilir. Hastalarda ağrıya bağlı skolyoz görülebilir. Büyüklüğü 10 cm e kadar ulaşabilir.
Metafizyel Fibröz Defekt (Non Ossifiye Fibroma)
En sık 0-20 yaş arası ve %75 çocuklarda görülür. Hastaların büyük bir kısmında şikayet oluşturmaz. Çoğu zaman röntgenle tesadüfi tanı konulur. Bazı durumlarda büyük lezyonlar ağrıya, patolojik kırığa yol açabilir. Tanı için çoğunlukla biyopsi gerekmez. Kemik çapının %50sinden fazlasını tutan ya da 5 cm’den büyük lezyonlar, ağrı eşlik ediyorsa, ya da patolojik kırık gelişmişse ameliyat yapılmalıdır.
Fibröz Displazi
En sık uzun kemiklerde görülür. Hastaların büyük bir kısmında şikayet oluşturmaz. Çoğu zaman röntgenle tesadüfi tanı konulur. Tanı için çoğunlukla biyopsi gerekmez. Deformite veya kırık riskine neden olmuyorsa takip edilir. Kötü huylu tümörlere dönüşüm çok nadir. Ameliyat edilen hastalarda tekrarlama olasılığı yüksektir.
Basit Kemik Kisti
En sık 5-15 yaş arası çocukluk çağında görülür. Tüm kemiklerde görülebilir. En sık uzun kemikler, leğen kemiği ve topuk kemiğinde görülür. Büyüme sürecinde aktiftir. Büyüme tamamlanınca kendiliğinden geriler. Patolojik kırık olmadığı sürece bulgu vermez. Tanı röntgenografi ile konulur. Küçük lezyonlar takip edilir. Büyük lezyonlar kırık riski oluşturabildiğinden dolayı ameliyat edilmelidir. Ameliyat yapılmadan önce bu lezyonlara 3 kez steroid enjeksiyonu yapılabilir. Enjeksiyon sonrası lezyonda gerileme olmaz ise ameliyat yapılır.
Anevrizmal Kemik Kisti
En sık 10-20 yaş aralığında görülür. %70’i birincil olarak %30’u başka bir lezyona bağlı olarak görülür. En sık uzun kemiklerde görülür. Ağrı ve şişlik sık olarak görülür. Omurga tutulumu olan hastalarda bel fıtığına benzer bulgular görülebilir. Tanı röntgenografi, MRG ve bilgisayarlı tomografi ile koyulur. İlerleyici ve tekrarlama olasılığı yüksek olan tümörler olduğu için ameliyat edilmelidir. Patolojik kırığa neden olabilir.
Dev Hücreli Tümör
Sıklıkla 30-40’lı yaşlarda görülür. Agresif büyüme gösterir. Lezyonların %90’ı iyi huyludur. Sıklıkla uzun kemiklerde ve eklemlere yakın kısımlarda görülür. Kötü huyluya dönüşüm potansiyeli vardır. Yavaş ve ilerleyici ağrı tipiktir. Nadiren akciğerlere yayılım gösterir. Tanı röntgenografi, MRG ve bilgisayarlı tomografi ile konulur. Eklemlere yakın ve hızlı büyüme görüldüğü için ameliyat edilir. Tekrarlama olasılığı yüksektir.
Kondroblastom
Sıklıkla 5-25 yaş aralığında ve alt ekstremitenin uzun kemiklerinde görülür. Tanısında genellikle röntgenografi yeterlidir. Akciğerlere yayılım gösterebilir. Tedavisi cerrahi olarak yapılır.
BENİGN (İYİ HUYLU) YUMUŞAK DOKU TÜMÖRLERİ
Yayılım göstermezler ve genellikle kapsüllüdürler.
Lipom (Yağ Bezesi)
En sık yumuşak doku tümörü ve en sık 40-60 yaş, gençlerde de görülür. Genellikle yüzeysel olarak yerleşir. Ağrı yapmaz, yavaş büyür ve kilo alma ile büyür ama kilo verme ile küçülmez.
Hemanjioma
Çocukluk çağının en sık yumuşak doku tümörüdür. Çocukluk ve genç erişkinlikte belirginleşir. Kapiller ve kavernöz olmak üzere iki çeşidi vardır. En sık kapiller olan görülür. Doğum sonrası birkaç haftada belirir, 6-12 aylarda en büyük çapa ulaşır, yıllar içinde küçülür, 7 yaşında sıklıkla küçük bir skar bırakarak kaybolur. Kavernöz tip ise daha büyük, daha derin, daha az sınırlanmıştır. Gerileme göstermezler. Genellikle ön kol ve kolda görülür. Kötü huylu tümöre dönüşümü yoktur. Kapiller olan tip genellikle takip edilir. Kavernöz olan ise sıklıkla ameliyat edildir.
Nöroma (Shwannoma, Neurilemmoma)
Her yaşta görülebilir. 20-50 yaşlarda daha sık görülür. Sinir dokusundan kaynaklanır. Çok büyümediği sürece ağrı, hissizlik ve güç kaybına neden olmaz. Yıllar içinde yavaş büyür. İyi huyludur ve kötü huylu tümöre dönüşüm çok nadirdir.
Nörofibrom
Cilt altında yavaş büyüyen ağrısız kitle olarak görünür. Düşük ihtimalde olsa kötü huylu tümöre dönüşüm olabileceği için tam olarak çıkarılmalıdır.
Glomus Tümörü
Nadir görülür ve özellikle elde tırnak altında yerleşir. Kapsüllü ve küçük bir tümördür. Genellikle yanıcı ve keskin ağrı yapar. Tedavide tam olarak çıkarılır ve tekrarlaması çok nadir.
Elastofibroma Dorsi
Orta yaş üstü kadınlarda görülür. Sıklıkla sağ kürek kemiğinin altındaki bölgeye yerleşir. Genellikle iki tarafta birden vardır. Genellikle ağrısız yumuşak doku kitlesi, sinsi, yavaş büyür ve büyüyünce fark edilir. Hastanın şikayeti varsa tamamı çıkarılır ve tekrarlamaz.